Bafra

BafraGenel Bilgiler

Samsun’a 51 km mesafede olan Bafra, kuzeyden Karadeniz’e açılıyor, güneyinde Kavak yer alıyor. Kızılırmak deltasını kaplayan ve tamamen Kızılırmak tarafından oluşturulan Bafra ovası, güneyindeki Canik Dağları’nın uzantısı olan, 1225 m. yükseklikteki Nebyan Dağı ile çevrilidir.

Bafra'nın merkezine girerken;
Bafra’ya giren yol çok güzel düzenlenmiştir. Çiçekler ve aralıklarla dikilmiş çamlar insanın içini açıyor. Her rampadan aşağı inerken her iki tarafta da evler sıklaşıyor. Bafra’nın girişi insanda gelişmiş bir yere geldiğiniz hissini vermektedir. Bafra’da ekonominin lokomotif tarımdır. Başta tütün olmak üzere sebze ve meyvecilik çok gelişmiştir.

Derbent Barajı : Derbent Barajı’na gitmek için Çetinkaya Köprüsü’nden geçip, "Kolay" yoluna sapılıyor. Sapaktan itibaren Asar Kale’ye ulaşmak için yaklaşık 35 km’lik bir mesafe bulunmaktadır . Dağların tepesine kadar tarım yapılıyor. Bu da bir anlamda ormanlık arazinin yok oluşu demek. Yeni su kanalları yol boyunca sizi takip ediyor. Kızılırmak solunuzda, baraja yaklaştığınızı müjdeliyor. Aman dikkat!!! Yol boyunca karşıdan karşıya geçen kaplumbağalarla karşılaşabilirsiniz. Yol boyunca gelişimini sürdüren organik mısırlar eşlik ediyor size ve Derbent Barajı karşımızda. Baraj gölünün çevresi de tarım arazi olarak değerlendiriliyor. Baraj gölünün iki tarafında dik yarlara oyulmuş kaya mezarları insanda hayranlık uyandırıyor.

Bafra’da eğlenceler
Ramazan ayının 14'ünü 15'ine bağlayan gece ilçede "Sele-Sepet Şenlikleri" adında şenlikler yapılıyor. Sele-sepet gecesi büyüklerle küçüklerin bir arada eğlendiği bir şenliktir. Eğlence için bir gün önceden hazırlıklar yapılıyor. Herkes çocuğuna halk arasında "sele-sepet" denilen fenerler alıyor. Daha sonra gelecek küçük misafirler için şeker, bozuk paralar veya meyve bulunduruluyor. Sele-sepet gecesi şenliklerle başlıyor.

Tarım fuarı da ayrı bir şenlik
Her yıl Temmuz ayında tarım fuarı ve geleneksel kavun-karpuz yarışmaları düzenlenmektedir.

7 Mayıs Geleneği
Bafralılar, 7 Mayıs sabahı kırlara ve mesire alanlarına giderek gün boyu eğleniyor. O günün sabahı dilekte bulunarak göle ye da akarsuya bir taş atarlarsa, dileklerinin olacağına inanıyorlar.

Bafra Tatları
Bafra, pidesi, köftesi, nokulu ve kaymaklı lokumu ile ünlüdür. Nokul, hamurun içine ceviz ve kuru üzüm konularak yapılır. Bir de balkaymak dondurması meşhur. Günümüzde ne yazık ki unutulmaya yüz tutmuş olan Erik Yemeği nefis bir yemektir. Kurutulmuş asıl karaca erik, kuşbaşı et tereyağı ile yapılan Erik Yemeği aynı zamanda midevi ve çok hafiftir.


İlçenin doğusunda Samsun Merkez ilçe ve Ondokuzmayıs ilçesi, kuzeyinde Karadeniz, batısında Alaçam, güneyinde Kavak, Havza ve Vezirköprü ilçeleriyle çevrilmiştir. Yüzölçümü 175.000 hektar. Samsun'a uzaklığı 51 km'dir.

Kızılırmak deltasını kaplayan Bafra Ovası güneyde dağlarla çevrilidir. Bunlardan en yükseği 1224 m ile Nebiyan dağıdır. Bu dağlar Canik Dağlarının uzantılarıdır. Bafra'nın en büyük, Türkiye'nin ise en uzun akarsuyu Kızılırmak bu dağları derin bir vadi ile geçerek ovaya ulaşır. Bafra ovası tamamen Kızılırmak'ın etkileri ile oluşmuştur. Irmağın denize yakın kısımlarında birçok göl oluşmuştur. Nebiyan dağının etekleri ise yayladır.

Kızılırmak'ın uzunluğu 1151 km'dir. Sivas'taki Kızıl Dağ'dan doğar, Orta Anadolu'da geniş bir yay çizerek Bafra'dan denize dökülür. En çok Nisan ve Temmuz dönemlerinde su taşar.

Kızılırmak'ın denize döküldüğü yerde oluşmuş göller, ırmağın her iki yakasında da yer alır. Batıdaki göl Karaboğaz, Doğudaki ise Balık Gölleri'dir. Doğu yakada yer alan göllerin başlıcaları şun göllerdir; Dutdibi, Liman, Hayırlı, Çernek, Uzungöl, Tombul göl, İnce göl. Göllerin çevresi sazlık ve bataklıktır. Ancak, ormanlık alanlar da vardır.

Tarih

İlçenin adı Luvi Dili'nde Kızılırmak'a verilen "Ba-Hura" (Büyük Irmak) adından gelmektedir. İlçenin tarihi MÖ 5000 yıllarına kadar uzanmaktadır. İkiztepe ören yerinde yapılan araştırmalarda Kalkolitik döneme (MÖ 5000-4000) ait yerleşim yerlerinin izine rastlanmıştır.

İkiztepe ören yerinde MÖ 4000 yıllarından MÖ 1700 yıllarına kadar 2300 yıl boyunca sürekli yerleşim yapıldığı yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır. Burada Eski Tunç Çağı (MÖ 3000-2000) ve Erken Hitit (MÖ 1900-1800)-Ki, bazı kaynaklarda başkentleriHattuşaş olan Hititlerin Anadolu'ya Kızılırmak Vadisi'nden geldikleri için, sonradan kutsal (ilahi) başkentlerinin İkiztepe olduğu belirtilmektedir.

MÖ 670 yıllarında Paflagonların da Kızılırmak Vadisi'nde yaşadıkları bilinmektedir. MÖ 6. yüzyılda Lidyalıların eline geçen bölgeyi MÖ 546'da Persler istila etmiştir. İkiztepe'de Helenistik döneme (MÖ 330-30) ait bir anıt mezar da bulunmaktadır. Bu bölge MÖ 47'de önce Roma, sonrada Bizansegemenliğine girmiştir. 1071 Malazgirt Savaşı'ndan sonra Selçuklular'ın eline geçen Bafra'ya 1214 yılında Anadolu Selçuklu Hükümdarı I. İzzeddin Keykavus Türkmen aşiretlerini yerleştirmiştir.

1243'de başlayan Moğol istilaları Selçuklu İmparatorluğu'nun yıkılması ve Türk beyliklerinin kurulmaya başlamasına neden olmuştur. Bu dönemde bölgede küçük bir Selçuklu beyliği olan Bafra Beyliği kurulmuştur. 1460'da ise Bafra, Osmanlı hakimiyetine girmiştir.Bafra ilçesi Osmanlı İmparatorluğu devrinde Trabzon Vilayeti'ne bağlı Canik Sancağı'na ait bir kazaydı. Hangi tarihte kaza merkezi olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Salname kayıtlarına göre 1854 yılı sonlarında kaza merkezi olduğu anlaşılmaktadır.

İmparatorluk zamanında 1876 harbinden sonra Kırım'dan Bafra'ya çok sayıda Türk gelmiştir. Daha sonraları çıkan Balkan ve I. Dünya savaşları Türk halkının azalıp, fakirleşmesini, azınlık olmalarına rağmen Rum ve Ermenilerin iktisadi hayatı ellerine geçirip zenginleşmelerini sağlamıştır. Bundan dolayı cesaretlenerek Pontus Cumhuriyeti kurma hevesine kapılan Rumlar Mavri Mira Cemiyeti'ni kurmuşlardır. Fakat 1919'da Milli Mücadele'nin başlamasıyla bu amaçları gerçekleşememiş, daha sonra Yunanistan'ın Kavala, Drama ve Selanik yörelerinden gelen ve tütün yetiştirme işini çok iyi bilen Türklerle mücadele etmişlerdir. Bafra'ya gelen mübadiller özellikle ilçe merkezinin güney kısmında kalan Kızılırmak nehri boyundaki köylere yerleştirilmişlerdir.

Bunun dışında ilçe merkezindeki Gazipaşa Mahallesi ile Sarıköy, Sarıkaya, Kahraman köyleri başta olmak üzere birçok köye yerleştirilmişlerdir. Bafra'nın tarımsal, kültürel ve ekonomik gelişiminde mübadillerin yeri son derece önemlidir. Mücadelenin ardından 1950-1951 yıllarında Bulgaristan'ın Deliorman bölgesinden az sayıda Türk Bafra'ya yerleşmiştir. Ancak Bafra'da yaşadıkları toplumsal ve ekonomik sorunlardan dolayı pek çoğu göçmenlerin daha yoğun yaşadığı bölgelere veya sanayi şehirlerine yerleşmişlerdir. Daha sonra Alaçam ilçesinin köylerinden gelen insanlar ile Doğu Karadeniz, Tokat, Sivas ve Anadolu'nun çeşitli illerinden gelen insanlar ilçeye yerleşmişlerdir.1893 yılı Osmanlı nüfus sayımına göre Bafra'da yaşayan kişi sayısı 62.782'dir. Bunların büyük çoğunluğu (yani %62'si (38.936 kişi)) Türklerden oluşmaktadır. 

Bafra'daki Rum nüfusu ise 22.834 kişidir (%36).Günümüzde Rum nüfusu tamamen Yunanistan'a göç etmiş olup onların yerine Yunanistan'daki (Batı Trakya hariç) Müslüman halk yerleştirilmiştir. Göç eden Müslüman halkın çoğu Türk olup Pomak bir azınlık da ilçede mevcuttur. Pomakların köylerde yaşayan bir kısmı hâlen kültürlerini sürdürmektedirler. Ayrıca Balkan Savaşları (1912) sonrası Kosova'dan gelen Arnavut göçmenlerden büyük bir nüfus Bafra çevresine yerleştirilmiştir. Arnavutça çoğu Arnavut tarafından unutulmuştur, sadece yaşlılar arasında köylerde konuşulmaktadır.

Turizm

Samsun ile Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti arası 64 km.'dir. Samsun’a 50 km uzaklıktaki Bafra ilçesine 14 km mesafedeki Doğanca beldesinde bulunan 56 bin hektar genişliğindeki Kızılırmak Deltası, eğer doğayı ve keşfetmeyi seviyorsanız mutlaka görmeniz gereken bir yerdir. Kuşlar genellikle kış aylarında çok olur ve rüzgarlı havalarda az sayıda ortaya çıkabilir.

Yine de mevsim ve hava şartları ne olursa olsun kesinlikle görülmeye değer. Herhangi bir zamanda da leylekleri ve diğer kuş türlerini görebilirsiniz. Kızılırmak Deltası üzerinde çok değişik bitkiler keşfedebilirsiniz. Birçok göl vardır. Sazlık alanlar ve subasar ormanları, çayırları diye anılan oluşumlar dünyada ender görülür. Esas kuş mevsimi kıştır ve bu dönemde 100 bin kuş barınır. Tespit edilen kuş türü 325'tir. Sadece Kızılırmak Deltası'nda görebileceğiniz ve nesli tükenmekte olan kuşlarla karşılaşabilirsiniz.

Gözlem evi aşağıdaki haritadaki fotoğrafta görüldüğü gibidir. Gözlem evinde bir kafeterya vardır. İzleme salonunda oturup çevrede belli yerlere yerleştirilmiş kameraların görüntülerini seyredebilirsiniz. Buradan sonra ilerdeki gözetleme kulesine geçebilirsiniz.

Kızılırmak deltası Kızılırmak nehrinin taşıdığı alüvyonların oluşturduğu ülkemizdeki en büyük deltalardan birisidir. İdari olarak Samsun ilinin Engiz, Bafra ve Alaçam ilçeleri sınırları içerisinde yer almaktadır.Delta ovası, denizden güneye doğru basamaklar halinde yükselmektedir. Deltanını gerisinde, Kızılırmak nehrinin her iki kenarında yay şeklinde uzanan ve yükseklikleri 600-800 metreye varan Kuzey Anadolu Dağlarının ilk sırasını oluşturan platolar, daha geride ise 1000-1500 merte yüksekliğindeki dağlar yer almaktadır.

Kızılırmak deltası, doğal özellikleri büyük ölçüde korunabilmiş, ülkemizin Karadeniz kıyısındaki tek sulak alanıdır.

Deniz, ırmak, göl, sazlık, bataklık, çayır, mera, orman, kumul ve tarım alanları gibi farklı ekolojik karakterlerdeki habitatların birarada bulunması, besin maddelerince zenginlik ve uygun iklim koşulları Delta'nın eşine az rastlanır öçlüde biyolojik çeşitliliğe sahip olmasını sağlamıştır.

Delta'da, altısı doğu, birisi ise batı yakasında olmak üzere yedi adet göl bulunmaktadır. Deltanın batısında yer alan Karaboğaz gölünün çevresindeki sazlık ve bataklık alanlarla birlikte toplam alanı 1.400 hektardır. Deltanın doğusunda yer alan göller ise Balık gölü, Uzun göl, Çernek gölü, Liman gölü, Gıcı gölü ve Tatlı göldür. Bunlardan Balık gölünün denizle bağlantısı vardır. Göllerin suları tatlı denebilecek kadar az tuzludur. Sadece, denizle bağlantısı olan Balık Gölü'nde denizden su girişinin olduğu dönemlerde tuzluluk artmaktadır.

Tamamı sığ olna göllerin en derin yeri su seviyesinin yüksek olduğu dönemlerde dahi 3 metreyi geçmez. Ortalama derinlik 1.5 metre civarındadır. İlkbaharda suların yükselmesiyle geniş alanlar su altında kalmakta, delta7nın doğu ölümündeki göllerin tamamına yakını berleşmekte ve tek bir gölü andırmaktadır. Bu dönemde, Balık gölü ile deniz arasında bulunan Galeriç ormanının da büyük bir kısmı su altında kalmakta ve eşsiz bir görünün oluşturmaktadır.
Deltadaki karakteristik oluşumlardan biride göllerle deniz arasındaki kumullardır. 200-300 metreklik şeritler halinde kıyı boyunca uzanan kumulların yükseklikleri 7/8 metredir.Bazı yerlere 12 metre yüksekliğe ulaştıkları da görülmektedir.

Derbent BarajıDerbent Barajı, Samsun'da, Kızılırmak üzerinde, sulama ve taşkın kontrolü amacıyla 1984-1990 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2.500.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 33,00 m, normal su kotunda göl hacmi 213,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 16,50 km²'dir. Baraj 47.727 hektarlık bir alana sularken, 58 MW güç ile de yıllık 257 GWh'lik enerji üretmektedir.
Çetinkaya KöprüsüBafra Kızılırmak Üzerine Bir Köprü Kurulurken Cumhuriyetimizin ilk ve büyük eserlerinden başlıcasıdır.

Zamanın belediye başkanı Zihni Lokman Bey olmak üzere diğer bazı ilgililerin girişimiyle zamanın Nafia Bakanı Merhum Ali Çetinkaya yeni köprüsünün yapımı ile bizzat ilgilendi. Nihayet 4 Kasım 1937’de köprü büyük ve heyecanlı bir törenle hizmete açıldı. İsmi zamanın Nafia bakanına izafeten Ali Çetinkaya Köprüsü kondu. Köprü, 7 kemerli 250m. Uzunluğundadır.

Kız kayasıBafra Ovasında bulunan Düz Köy'e bağlı Kız Kayası tarihi yapısıyla olcukça eski olan Kız Kayası yerli ve yabancı Turistlerimizin ilgisini çekmektedir. Baframızın gezilip görülmesi gereken yerlerinden bir tanesi olarak kabul edilir.Samsun’un Bafra ilçesine bağlı Düzköy ile Tozköy arasında ve Kızılırmak nehrinin kıyısında bej renkte büyük bir kaya vardır. Bu kayanın oluşuyla ilgili yöre halkı, şu efsaneyi anlatmaktadır: 
Fakir bir çoban, zengin bir ağanın kızına âşık olur. İki âşık bu kayanın bulunduğu yere gelip gizli gizli görüşmektedirler. En sonunda oğlan dayanamaz ve kızı istetir. Bu duruma çok sinirlenen baba, oğlanı hor görür ve kızını asla bir çobana vermeyeceğini söyler.

İki genç, kavuşamayacaklarını anlar ve ayrılmak zorunda kalırlar. Kız, çaresiz ve üzgün bir şekilde ırmağa bakarken, “Allahım, ona kavuşamayacaksam, ya beni taş eyle burada oturt, ya da kuş eyle uçurt!”diye dua eder. Bunun üzerine kız taş kesilir.

Ekonomi

Samsun-Bafra Gurubu: Samsun, Maden, Canik, Evkaf, Bafra, Alaçam, Çarşamba, Sinop, Gerze tütünleri bu gurubu oluşturur. Bu guruptaki tütünler çok düşük oranda nikotinli, küçük boyutlu, kırmızı, açık kırmızı renkli, ince damarlı, ince nesiçli elastikiyeti, yüksek, tok içimli, tatlı aromatik kokulu tütünlerdir. Yabancı sigara üreticileri sigara harmanlarını ıslah etmek aromatik özelliklerinden dolayı kalitelerini yükseltmek, lüks harmanların nefasetini artırmak, tok içimli çeşitler yapmak maksadıyla bu tütünleri talep etmektedirler.

Özellikle Bafra tütünleri Dünyanın en yüksek evsaflı sigara tütünleri olarak devamlı aranmıştır. Küçük boyutları, ince nesiçleri, parlak ve cazip renkleri kendilerine has kokuları, sigara verimleri, tat-lezzet ve içimi itibariyle eşi bulunmayan tütünler olmuşlardır.

Dünya sigara harmanlarının Samsun-Bafra tütünü ihtiyacına karşılık üretimin az olması ve giderekte azalması bu tütünlerin harmanlarda az kullanılmasına sebep olmuştur. Marmara bölgesi tütünlerinde olduğu gibi bu tütünlerin üretimi de devamlı düşmektedir.
Bafra
Bafra
Bafra
Bafra
Bafra
Bafra
Bafra
Bafra
Bafra
Bafra